top of page

MAHMUT ORAL KÖŞE YAZISI 31 MART YEREL SEÇİMLERE DOĞRU


MAHMUT ORAL KÖŞE YAZISI 31 MART YEREL SEÇİMLERE DOĞRU

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşunda yerel yönetimlerin yeri oldukça etkindir. Aslında model olarak, merkezi yönetim modelinin yerel uygulanma biçimidir. Yıllarca böyle uygulana gelmiş ve karşılıklı denetim ve ortak akıl ile hizmet vermek olarak düzenlenmiştir. Teorik olarak yasalarla düzenlenmiş olan bu modelin, yazımın ilerleyen bölümde yeniden değineceğimiz bu uygulamalarında yine insanlarımız ile hasta bir model halini almıştır. Biraz konunun içine girecek olursak; Türkiye Cumhuriyeti belediyeciliği ve yerel yönetim anlayışı şöyledir; Her hangi bir ilimizde devleti temsilen bulunan vali ve vilayetin uygulamalarına çoğulcu katılım ile seçimle il genel meclisi oluşturulur ve böylece Devlet-Millet el ele anlayışı il yönetimine hâkim olurdu. Yerel kanaat önderleri ve tanınmış kişilerinden oluşan bu il genel meclisi, o yerelin alt yapı, yollar, ana sulama hatları enerji ihtiyacı gibi devletin sorumluluğunda yapılabilecek ağır işleri de üstlenirdi. Bu il genel meclisine vali başkanlık ederdi.

Belediye başkanları ile seçilen belediye meclisi ise, tamamen seçilmişlerden oluşan daha ziyade üst yapı, çevre düzenlenmesi şehir içi ulaşım, kültür ve san’at ve benzeri konularında çalışmalar yapmak belediyeciliğin iş tanımları arasında yer almaktadır. Aslında düzenlemeler, yasalar ve oluşturulmuş olan kurumlar açısından yine bu kurum ve kuruluşların dünyada eşine zor rastlanır olduğunu da belirtmem gerekir. Kısaca Devletimiz kuruluş aşamasında kurum ve kuruluşlar olarak mükemmele yakın kurulmuşlardır. Yargı erkinin denetim mekanizmalarının yanında kurulan sistem, siyaseten de denetim görevini bir şekilde oluşturmuştu. Bunun tek olumsuz yanı geniş ve kapsamlı bir mekanizma olmasından kaynaklı olarak, bürokratik bir “hantallık“ şeklinde algılanabilmesiydi. Yaklaşık yirmi yıla yakın bir süredir bu bürokratik çarkı iş yapmanın önünde bir engel olarak gören merkezi hükümet, önce yerel yönetimlerden devletin elini çekti. Yani, il genel meclisini kaldırdı. Aslında kusursuz olarak oluşturulan bu model kaldırıldı ama aksayan işlerin tamamını merkezi hükümete bağlayarak işlerin daha hantal hale gelmesine engel olamadı.

Merkezi hükümet, işte bu nedenlerden dolayı sürekli bir yeni arayış içinde olarak durumun daha da karmaşık hale gelmesine engel olamamaktadır.

Çözüm kesin ve net olarak; Öze ve kuruluş felsefesine geri dönmek ve iş bilir yöneticileri iş başına getirmek olmalıdır. Hiçbir şüphe yoktur ki, işinin uzmanı ve eğitimli yöneticileri iş başına getirirsek, hem, biz halka sunulan denetim görevimizi yerine getirmiş oluruz, hem de halk olarak demokrasimize sahip çıkmış oluruz. Sanıyorum ki sorun yasalarımız, kurum ve kuruluşlarımızda değil, en azından 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde konuya bu açıdan yaklaşırız ve en azından iş bilirliği, vatanseverliği ve iyi eğitimli ülkesini, şehrini, ilçesini, beldesini, köyünü ve mahallesini seven yöneticileri seçme konusunda çok katı ve tarafsız davranış gösterebiliriz.


4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page